
Mağaza İçindeki Her Nota Çok Önemli
İnsanlar hangi müzik türüyle ne kadar alışveriş yapar sorusu ilk bakışta havalı bir beyin fırtınası gibi durabilir ama işin pazarlama kısmı hiç de öyle değil. Çünkü mağaza içinde çalan her nota, buzdolabı reyonunun önünde oyalanan müşteriden, kasadaki sıraya takılan ruh haline kadar her şeyi etkiliyor. Müziğin alışveriş davranışı üzerindeki etkisi, yıllardır araştırmacıların radarında. Ritim, tempo, tını hatta şarkı sözleri bile tüketicinin karar alma sürecine doğrudan müdahale ediyor. University of Leicester’ın yaptığı bir araştırma, klasik müzik çalan bir içki dükkanında, müşterilerin standart pop ya da sessizlik ortamına kıyasla daha pahalı ürünleri satın alma eğiliminde olduğunu tespit etmişti (North, Hargreaves & McKendrick, 1999).
İşte burada devreye not FM giriyor. Markanın sesini aç diyen bir platform sadece güzel şarkılar sıralamaz. Hedef kitlenin yaş ortalamasından bulunduğu saate, alışveriş trafiğinden mağazanın fiziksel özelliklerine kadar her şeyi analiz edip gerçek zamanlı playlistler sunar. Sabah yoğunluğunda enerjik bir playlist ile ayakta duran çalışanlarını motive ederken, akşam saatlerinde daha sakin tonlara geçerek mağaza içi dolaşımı yavaşlatabilir. Bu sayede müşteriler rafta biraz daha fazla zaman geçirir ki bu da doğrudan daha fazla satış potansiyeli anlamına gelir.
Rekabetin kızıştığı bugünün perakende dünyasında, müzik önceden belirlenmiş çalma listeleriyle kotarılamaz. Artık mağazalar da Spotify’a göre değil, ziyaretçinin ruhuna göre yönetilmeli. Hedef kitlenin zaman dilimi, bölge, demografik yapı gibi parametreler hesaba katılarak dinamik playlistler oluşturmak en etkili yöntemlerden biri. Bunun için profesyonel ses prodüksiyonu ve data analizi gerektiren bir sistem şart. İşte not FM burada farklı datasal katmanları üst üste koyarak, yalnızca doğru müziği değil, doğru anda doğru ritmi sana sunuyor.
Unutmayın, müzik bir marka için sadece fon değil, imza olabilir. Müşteri içeri girerken duyduğu ilk şarkı, markayla kurduğu ilk duygusal temastır. O notalar ya “hadi bakalım şöyle bir dolaşayım” hissi uyandırır ya da “buradan hemen çıkmam lazım” dürtüsünü tetikler. not FM de tam olarak o ilk saniyeyi planlar. Şarkılar, temposu ve içerdiği duygusal tonlarla müşteriyle bağ kurmaya başlar. Fon müziği, markanın sözsüz mesajıdır aslında. Ve bu sessiz mesajın sesi güçlü çıkmalı.
Ezberlenmiş tarz listelemeler bir yana, alışveriş deneyimini yaşayan ve yaşatan müzik kurguları bir yana. Markanızın vitrini sadece raflar değil, mağaza içi seslerdir artık. Teknolojiyle tasarlanmış playlistler, algı yönetiminin en yaratıcı silahı haline geldi. not FM hem perakendeye hem tüketiciye doğru sesi vererek bu yeni dönemin profesyonel yayıncısı olmaya devam ediyor. Klişelere sıkışmayan yeniliksever markalar için tek gereken şey artık müziği ciddiye almak. Çünkü doğru tınıyı bulursan, kulaktan sepete giden yolun önündeki tüm engeller kendiliğinden kalkar.